Önceleri hiç giremiyor, kıyısından köşesinden tırnağımın ucunu sürtüyordum. Bir dizi alınan yüzme dersleri ve abladan gelen psikolojik destekle şimdi sudan çıkmaz oldum.Amma velakine derin sulardan değil, oldukça sığ olanlardan :D
Neyse efendim, gel gelelim bugünkü saçmalama mevzuma. Başlıktan da anladığınız üzere, az önce son 30 dakikasına şahit olduğum ama 30 yıla bedel olan film hakkında :D
Pirana'nın ne olduğunuzu hepiniz biliyorsunuz elbette. O suda yaşayan et obur bücürlerin, boylarının iki katına çıktığını ve büyük bir olimpik havuza dadandığını bir düşünün. Hadi düşünün...
Konuyu bilemiyorum dediğim gibi sonuna geldim ancak gördüklerim beni her zamanki gibi düşüncelere gark etti. Kızçenin biri havuza düşüyor ama çubuk kraker modunda olduğu için, altta çalışan vanası onu vakum gibi aşağı çekiyor ve çıkmasına izin vermiyor. Bu sırada dev bir pirana duvarları parçalayıp kızın üstüne geliyor.
Aynı anda sanırım filmin ilk başlarında pısırık olan, ama sevdiği kızın başının belada olduğunu gören genç, suya bir mızrak sallayıp piranayı mefta ediyor ve kızı sudan çıkarıyor.
Kız kendine gelince çocuğu öpmeye başlıyor ve yanlarından bir ceset var o_O. Kamera geniş açı alıyor havuzun her tarafında eller kollar var ama gençlerin umurunda değil sondaja devam :D
Daha sonra adamın biri suyun içine patlayıcı koyup havuzu havaya uçuruyor her yere balıklar saçılmaya başlıyor. O sırada filmin başından beri kötü karakter olduğu her halinden belli olan başka bir çocuk, havuza atlayıp cengavercilik oynarken, pısırık olanın attığı mızrak havadan bir ok gibi çocuğun beynine iniveriyor. Çocuk orada sizlere ömür. O iki genç birine sarılıyor ama suratlarında bir gram merhamet yok. Hatta pısırık oğlanın gördüğü manzara karşısında bir ara midesi bulanıyor.
Beri yandan cankurtaran olmaya çalışan amca döşünden kıllar fışkıra fışkıra, yapay bir şişinme ile havuza geliyor ve iki genci gaaayet şen şakrak selamlayıp, lööp diye sandalyesine kuruluveriyor.
Ve son olarak bir çocuk, karada can çekişen pirananın fotoğrafını çekerken, annesinin bütün uyarılarına rağmen dibine dibine giriyor o mendeburun, bir de artiz artiz "Anne karada yavaşlar bunlar" diyor ama ne mümkün. Sevimsiz şey hoopp diye zıpladığı gibi "çötenk" diye çocuğun kafasını bedeninden ayırıveriyor. Anne orda yere yığılıyor. Cankurtaran amcanın yüzünde sırıtma "Lanet olası küçük velet" diyor ve kamera geniş açı alınca herkes, çocuğun kafasının bedeninden ayrılmış halini çekmek için birbirini itiyor.
Hikayenin Ana Fikri.
Anne sözü canmış. Dinlemeyince başına her türlü olay gelebiliyormuş. :)
Çok olay yaşayınca, deyim yerindeyse neredeyse mala bağlıyormuşsun.Etrafta cesetler, eller kollar, kafalar fır dönüyor ama sen elinde kokteylinle; "behheyy biz neler gördük koççumm" moduna giriyormuşsun. :P
Kötü çocuk olunca eline bir cacık geçmiyormuş. Hunharca ölsen bile kimse seni bi yerine takmıyormuş :D
Son olarak; Adamın başına ne gelirse meraktan gelirmiş. İzlenildi görüldü.
Ayrıca komedi filmi izledik, yoksa korku mu anlayamadık :D
Merkez üstü evimden bildirir hepinizin gıdısını dişlerim :D
Çekilişime katıldınız mı? :)
İzlemiştim ben bunu :))
YanıtlaSilKorkunu yenmen süperde kendini çok da sınama bence :))
Deme öyle deme deme :)
SilTamam tamam demedim :))
SilCanım benim seni mimledim /sobeledim yapmak istersen tabi :)