27 Şub 2012

Fetih1453

Filme geçmeden önce sizlere çektiğim sinema çilesini anlatmak istiyorum canlar. Geçtiğimiz Perşembe 21:45 Capacity Cinebonus sinemasına gidelim dedik.  İçeriye girdik. Salon hafta için bir de akşam olmasına rağmen dolu güzel, koltuklar rahat mis herkes filmin
başlamasını bekliyor.
Ama malumunuz, bir film asla verilen matine saatinde başlamaz. Önce reklam, sonra fragman 21:45lik matine 22:15’de başladı iyi mi? 280 kişi… şaka yapmıyorum gerçekten 280 kişi yarım saat reklam ve fragman izledik. Bilader! ben reklam izlicek olsam burda ne işim var evimde izlerim. Üstelik Tv reklamları bile artık 3 dakika.
Homurtular falan yükselmeye başlayınca filmin yazıları geçmeye başladı.  Neyse dedik canımızı sıkmayalım filmden zevk alalım. Ama o da ne? Görüntü kalitesi resmen 3. sınıf. Piksel düşüklüğü, atlamalar,ses kesilmeler. Gene de hepimiz sevgi kelebeğiyiz kimseden ses çıkmıyor. Buna rağmen filmin büyüsüne kaptırmış gidiyoruz.Biraz da havasızlığın verdiği rehabet olabilir tabi. :P 
Birden bire film ikiye bölünmez mi!? Fatih’in kafa altta ayaklar yukarda kabus gibi. Arkadan bir delikanlı abimiz kalktı iki cama vurdu görevli arkadaş filmi düzeltti falan…

Esas bombayı sona doğru yaşadık biz. Ulubatlı sancak elinde kaleye koşarken film bulanıklaştı yine homurtular sesler yükselince çok akıllı(!) görevli arkadaş filmi kafasına göre kesti.
Bir de geri alacağına ileri almasın mı? Bir bakıyoruz Aaa Ulubatlı sancağı dikmiş bile..-Huoopp ustaaa bu buraya nasıl geldi? Aloooo falan ama ı ıhh, cığ, yoğ adam bizi sallamadı hacılar… Anlicanız çok kepaze bir şekilde izledik filmi gene bir şeyler kaptım :) Sizelere tavsiyem gitmeyin oraya.. Sinemaya da salonuna da kocaman bir….. SIFIR!!


Gelin gelelim filme…
Bir çok eleştiride bulunmuşlar… Ulubatlı Hasan’ın filmin önüne geçtiğine dair yorumlar yapmışlar…
Filmde gördüğümü sizlere söylüyorum...
Evet gerçekten öyle. Şahsen bana şu cümleyi ettirdi.  “Eğer tarih buysa Fatih Sultan Mehmet’i değil Ulubatlı Hasan’ı alkışlamak lazım”

Kaynaklara dayanarak bir film çekildiği idda ediliyor. Ancak bazı gerçek dışı şeyler olduğu bariz. Ancak Fatih Sultan Mehmet için “Gerçekten bu kadar güzel bir insan mıydın?” dememe neden olan bir film oldu.

Beni yanlış anlamayın buradaki “gerçekten” kelimesi o tarih de yaşamadığımdan kaynaklı kullanılmış bir kelime. Fatih Sultan Mehmet güçlü, azimli ve yenilmez oluşunun yanında… Ailesine, oğluna, ordusuna ve milletine bağlı bir Padişah olarak yansıtılmış. Bu hoşuma gitti…
Öte yandan, görsel olarak oldukça güzel bir film… Çok emek verilmiş belli. Savaş sahneleri çarpıcı, yürek burkucu ve bir o kadar da kanlı :D
Ayrıca eleştirilecek başka bir şey bulamamışlar gibi. Sultan’ın burnuna takılmışlar. Gerçek Sultan’ın daha kemerli bir burnu varmış,bilmem neymiş olmamış falanmişta filanmişta mışş muş…
Geçin bunları… O duyguyu verdi mi Devrim Evin? Bence verdi gerisi teferruattır….

Artısı ile eksisi ile izlenebilecek bir film tavsiye ederim… Gidin derim…
Gıdınızdan mucuk :D



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Tasarım:Sawako Kuronuma